Baş Ağrısı Hipertansiyonun Epifenomeni mi?
Baş Ağrısı ile Hipertansiyon bilmecesi; ”Yumurta mı tavuktan çıktı, tavuk mu yumurtadan çıktı ” bilmecesine benzer şekilde cevaplaması zor bir konudur.
Baş ağrısı ve hipertansiyon arasındaki aşk yüz yıllardır süren bir bilmecedir(1). Halen güncel haber ve kaynaklar hala hipertansiyon ve baş ağrısı arasındaki aşkı anlatan (olabilir) hikayeleriyle doludur. Be nedenle hepimiz gündüz görülen tatlı rüyalar aleminde baş rolümüzü oynarız.
Neden hipertansiyon ve baş ağrısı aşkı Mecnun ile Leyla aşkına taş çıkartır?
- Baş ağrısı antihipertansif tedavilerin yan etkisidir,
- Hipertansif ensefalopati ile baş ağrısı birliktedir,
- Bazı antihipertansif ilaçlar baş ağrısı proflaksisinde kullanılır öyleki baş ağrısı oluşmadan birlikte tedavi ettiği düşünülür(2).
- Hipertansiyon baş ağrısının epifenomenidir
- Baş ağrısı olan hastalar genelde ”tansiyonum yükseldi çünkü başım ağrıyor” şöyle der der. Bu endişe içine ölçülen tansiyon değerleri genellikle yüksek saptanır ve bu yanlış algı öğrenilmiş olarak olarak devam eder. Ayrıca öğrenilmiş gerçek gibi nesilden nesile aktarılmaktadır.
Janeway 1913 de hipertansif > 160 hastalarda yaptığı geniş çalışmalarda tipik migrenle ilişkili olmayan hipertansif baş ağrısının sabah kalkınca başlayıp sabah vaktinde gerilemekte olduğunu saptamıştır. Ancak bu çalışmanın yanıltıcı tarafı SB> 230 mm Hg olan malign hastaları ve anestezi sonrası başağrısı olan hastalar çalışmaya dahil edilmiş olmasıdır.(3)
Norveçte yapılan çalışmada baş ağrısı topluluğu kriterlerine göre migren ve migren olmayan baş ağrıları ayrılmış, Baş ağrısı tedavisi verildikten sonra hastaların tansiyonları ölçülmüş, toplumda sanılanın aksine bazal kan basıncı yüksekliği olanlarda 11 yıl sonrasında baş ağrısında azalma ile ilişkili bulunmuş(4).
Hipertansiyon ve baş ağrısı olan hastalar kan basıncı düzeylerinin ağrısız dönemlerden farklı olmadığını göstermiştir. Ancak baş ağrısı olan hastalar sağlık kuruluşlarına çok sık baş vurmaları nedeniyle tansiyon değerlerini sık ölçmektedir bu sebeple aralarında bir ilişki kurulmaktadır.
Ayrıca baş ağrının başlamasından önceki kan basıncı ağrının başlangıcında ölçülenden, belirgin olarak farklı değildir ve hastaların büyük çoğunluğu zirve kan basıncı değerlerine ağrısız dönemde ulaşmışlardır.
Yapılan bir çalışmada baş ağrısı olan hastalarını sistolik tansiyonları
- 22.8%<140 mm Hg,
- 23.2% 140-159 mm Hg
- 24.4% >160 mm Hg aralarında istatiksel fark saptanmamıştır.
Baş ağrısının akut başlaması ve yüksek kan basıncı hipertansif krizin bileşeni olup sıklıkla subaraknoid kanama belirtisidir.
Sonuç olarak hipertansiyon öyküsü olup baş ağrısı ile gelen hastalar tam değerlendirmeye tabi tutulmalı ve baş ağrısı kan basıncı yüksekliğine bağlanmamalıdır.
Baş ağrısı kan basıncı yüksek olanlarda daha yaygın olup olmadığı sorusuna cevap için, nüfus anketleri bakmak gerekir.
Bu konuda yapmış ilk çalışmada (1960-1962) Hipertansif tedaviye başlanıp etkisini göstermeye başladığında birkaç gün baş ağrısı ortaya çıkıyor. Bu çalışmada ritinopati varlığında baş ağrısı prevalansının daha fazla olduğu görülmüş. Buna karşılık sonuçlar tartışmalıdır zira baş ağrısı olanlar önceden hipertansiyonları olup olmadığını bilmemektedirler. Hastanın %74 ünde bilinen baş ağrısı varmış. Hipertansiyonu olduğundan haberi olmayan larada %16 baş ağrısı varmış (5).
Steward ın yaptığı çalışmada diyastolik kan basıncı >90 olanlarda baş ağrısı %45 bulunmuş ancak baş ağrısı 0lmayanları diyastolik hipertansiyon ile ayırt etmek mümkün olmamış. Steward; gerçek bir “hipertansif baş ağrısı” hipertansif retinopati ve malign hipertansiyonu olan hastalarda ise oldukça nadirdir bulunduğu ve hastaların büyük çoğunluğunda anksiyete bağlı olabileceği sonucuna varmıştır(6).
Bir çok çalışmada hipertansif hastalarda psikojenik nevrozlara sebep olacağı görüşü ağırlık kazanmaktadır. Yedi tane çift kör çalışmada sistolik basınçla baş ağrısı ilişkisi bulunmazken diastolik basınçla zayıf ilişkili bulunmuş. (4,12)
Artmış sistolik kan basıncı ve nabız baş ağrısı prevalansı azalabilir. Baroreseptör aracılı hipoaljezi . (6, 11,12) Ayrıca, artan sistolik kan basıncı migren dışı baş ağrısı veya migren bir azalma sıklığı ile ilişkili olduğu bulunmuştur (2,3,10 )
Bir ambulatuar kan basıncı izleme sırasında baş ağrısı ve kan basıncı arasındaki ilişki incelendi. Seri gözlemler çift kör katılan 54 hasta, propranolol ve klonidin içeren plasebo-kontrollü bir çalışma yapılmıştır(5) Her vizitede, hastaların bir önceki ziyarette tansiyon söyledi ve daha sonra bugünkü ziyarette tansiyon değerini tahmin etmesi istendi. Ayrıca semptomlar (baş ağrısı da dahil olmak üzere) ve genel semptomlar sorgulanmış. Korelasyon katsayısı (0.17) oldukça zayıf olmasına rağmen kan basıncı ve klinik ziyareti sırasında kaydedilen gerçek kan basıncı hastaların tahminleri arasında anlamlı bir ilişki vardı. Ancak, bu tahminin septomları ile ilgisi yoktu. Olumsuz ruh hali sadece tahmin edilen ve gerçek ölçülen basınç ile ilişkili bulunmuştur.
Yeni yapılan bir çalışmada obstrüktif uyku apne şiddeti ve sabah erken baş ağrısı sıklığı arasında anlamlı bir ilişki bulundu(7,8). Aynı zamanda uyku apnesinin başarılı tedavisi , baş ağrısı ve hipertansiyonu tedavi ederek, hipertansif hastada sabah baş ağrısı gizemini şimdi çözülmesini sağladı .
Klinik çalışmalar bize baş ağrısı ve hipertansiyon genel popülasyonda hem de yaygın olduğunu göstermiştir. Bunun sonucu olarak bir arada olmaları kaçınılmazdır. Bununla birlikte, az sayıda çalışmalarda baş ağrısının normotansif lere göre hipertansif hastalarda biraz daha yaygın olduğunu desteklemektedir.
Hipertansif hastalardaki baş ağrısının iki açıklaması olabilir. Hastaların çoğunda baş ağrısı spesifik değildir, bir nedeni veya hipertansiyonun bir sonucu olabilir; anksiyete gibi semptomların bir spektrumu ile ilişkili olabilir. Bu hastalarda, baş ağrısı varlığı, nadiren kan basıncı yüksekliği doğrudan bir sonucudur.
Hastaların çoğu tanılarının farkında olduğu için,anksiyete ve gerginlik birçok durumda baş ağrısına katkıda bulunur. Bu hastalarda hipertansiyon tedavisinde; iyi olmanın hissini ortaya çıkaran, baş ağrısı ve diğer belirtiler rahatlatmaktır. Ama kan basıncı düşürücü tedavilerin bu belirtilerin iyileştirilmesi için doğrudan sorumlu olduğunu düşünmek için hiçbir neden yoktur.
Şu anda , hipertansiyon ve baş ağrısı arasında sağlam bir nedensel bağlantı kurmak için somut bir kanıt yoktur. Hipertansiyon baş ağrısı neden olmaz ve aslında baş ağrısı gelişimine karşı koruyucu olabileceğini yeterli kanıt var. Ancak Tıp literatüründe bir çok çelişkiler vardır. Birçok büyük çalışmalarda hipertansiyon ve baş ağrısının gelişimi arasında bir ilişkiden bahsedilmektedir(11-,12).
Kaynaklar
- J Neurol Neurosurg Psychiatry 2002;72:431 doi:10.1136/jnnp.72.4.431
- Buring JE, Hebert P, Romero J, et al. Migraine and subsequent risk of stroke in the Physicians’ Health Study. Arch Neurol1995;52:129–34.
- Janeway TC. A clinical study of hypertensive cardiovascular disease. Arch Intern Med1913;12:755–98.
- Hagen K, Strovmer LJ, Vatten L, et al. Blood pressure and risk of headache: a prospective study of 22 685 adults in Norway. J Neurol Neurosurg Psychiatry2002;72:463–6.
- National Center for Health Statistics. Plan and operation of the NHANES I Epidemiologic Followup Study, 1982–84. Hyattsville, MD: National Center for Health Statistics, 1987
- Stewart WF, Ricci JA, Chee E, Morganstein D, Lipton R. Lost productive time and cost due to common pain conditions in the US workforce. JAMA. 2003;290:2443–2454.
- Bäck LJ, Liukko T, Rantanen I, Peltola JS, Partinen M, Ylikoski J, et al. Radiofrequency surgery of the soft palate in the treatment of mild obstructive sleep apnea is not effective as a single-stage procedure: A randomized single-blinded placebo-controlled trial. Laryngoscope 2009; 119 (8): 1621-1627.
- Porthan KM, Melin JH, Kupila JT, Venho KK, Partinen MM. Prevalence of sleep apnea syndrome in lone atrial fibrillation: a case-control study. Chest 2004;125(3): 879-85.
- Cox CS, Mussolino ME, Rothwell ST, et al. Plan and operation of the NHANES I Epidemiologic Followup Study, 1992. Hyattsville, MD: National Center for Health Statistics,
- Scher AI, Stewart WF, Ricci JA, Lipton RB. Factors associated with the onset and remission of chronic daily headache in a population–based study. Pain. 2003;106:81–89.
- Tronvik E, Stovner LJ, Hagen K, Holmen J, Zwart JA. High pulse pressure protects against headache: prospective and cross-sectional data (HUNT study). Neurology. 2008;70:1329-1336.
- Hagen K, Stovner LJ, Vatten L, Holmen J, Zwart JA, Bovim G. Blood pressure and risk of headache: a prospective study of 22 685 adults in Norway. J Neurol Neurosurg Psychiatry. 2002;72:463-466.