Etik Tıp
Önsöz
– Hastalığım süresince bir çok şey oldu, doktorlarımla ilgili aklımda kalansa galiba bana nasıl davrandıkları ve nasıl hissettirdikleriydi.
– Meslek yaşamımın ilk yıllarında zor bir tanıyı yakaladığımda, karmaşık bir girişimi başarıyla uyguladığımda tatmin olurdum. Daha sonraları hastaların yaşamlarına ne kadar olumlu katkı sağladığımı önemser oldum.
@aciltıp.com Özgür Karadeniz’e önsözü için teşekkür ediyor
- Etik davranış maviye boyandı
- Yıllardır hastan, yerli yersiz acilde, bazen tedavi, bazen de sanki sohbet amaçlı. Bakışlardaki ışığı görüyorsun ama aldırmıyorsun ve beklenen oluyor, yemek teklifi geliyor. Sen ise iki adım geriye atıp şöyle diyorsun, ben doktorum, siz de hasta, bu şartlar altında acilin kapısından birlikte dışarı adım atmamız mümkün olmamakta.
- Kan kusuyor, tansiyonu düşüyor, terliyor, mide yıkamasından parça parça pıhtı geliyor, demem o ki yatakbaşı endoskopi gerekiyor. Gastroenterolog aranıyor, arabaya atladım, gaza bastım, sen benim yerime endoskobi formunu imzalatıver diyor, sen öyle şey yapmazsın, başkasının yapacağı girişimin komplikasyonlarını sırtlamazsın.
- Daha yedi yaşında ama korkuları almış başını gidiyor. Retinoblastomalı kız kardeşinin prognozu kötü. Halen büyüsel düşünce içinde, ölümün geçici ve istenirse değiştirilebileceğini düşünüyor, yanına yaklaşıyorsun ve en katı haliyle gerçeklerden bahsediyorsun, ne yalan dolan, ne de saçma ödüller ile kandırıyorsun.
- Aslında gayet güzel, alımlı, ince ve sağlıklı gözüküyor. Kendince halen çirkin, kilolu, biraz daha vermeli, tuvalette gizli gizli kusuyor, aynalara küsüyor, sana zayıflama ilaçlarını soruyor, phentermine diye başlıyor, aile hekimine çoktan randevu almış ama senden de duymak istiyor, sen, sizin doktorunuz değilim ve bu konuda bilgi vermemeyi tercih ediyorum diyebilirsin. Çevrede hiç doktor yok veya konu hakkında en bilgili kişi sen isen bilgi verebilirsin.
- Her akşam aynı yerlerini kesiyor, kan da alışmış, hep aynı hızda akıyor, gece gece karşında, çipil gözleriyle sana bakıyor, kanama kontrolü yaptın ama dikiş gerekiyor, hasta istemem, ölürüm de istemem diyor, sen de dikmiyorsun zaten, kanaması durdu, kötü yara iyileşmesinden kendisi sorumlu.
- Yirmi dört yaşında, psoriazis (sedef) hastalığı var, yüzü, boynu döküntülerle dolu, evden dışarı çıkmak istemiyor, insanların gözünün içine bakamıyor, bazıları hastalığını bulaşıcı zannediyor, halbuki değil, köyde yalnız yaşamak istediğini söylüyor, şimdi senin sıran, onu kenara çekiyor ve sorunla yüzleş, evden dışarı çık, diğerlerine hastalığının bulaşıcı olmadığını anlat diyorsun, aferin sana.
Z tekneye biner binmez hiçbir uyarıda bulunmadan kılıcının kınıyla teknenin zemininde delik açtı, onları getiren kayığa atladı ve uzaklaştı. T yüzme bilmiyordu ve şimdi ağır ağır batan teknenin ortasında mahsur kalmıştı. Bu noktada, Z adama ip attı ve onu kıyıya kadar çekerek hayatını kurtardı. Ferdinand De Saussure |
- Kalp yetmezliği var, kış geldi, ciğerleri su ile doldu, hastaneye yatırıldı, doktoru sekiz saatte 80 mg diüretik dedi, hemşiresin, hastanın tansiyonunu ölçüyorsun, 90/60 mmHg, normal şartlarda idrar söktürücü yapman gerek ama elin gitmiyor, ya tansiyonu daha çok düşerse diyorsun, doktoruna da ulaşılamıyor, yapman gereken yazılan ilacı uygulamamak, doktor-hemşire ortaklığı hastanın en iyi tedaviyi alması için değil mi.
- Genç anne, her anne gibi yoğun kaygılar taşıyor çocuğu için, şimdi yapılacak aşılar çocuğumu otistik yapar mı diye soruyor, bu konuyu çoktan Google’lamış bile, neler okumuş neler, sen de ikircikleniyorsun, ne yapmalıyım, ya yaptığım aşı sonrası çocuk otistik olursa diye korkuyorsun ama sağ kulağına sesler birikmeye başlıyor ve diyor ki, Pediatri Cemiyeti aşıları önermekte, sana da yapmak kalmakta, korkularla değil bilgilerle yol alınır.
- Karşında çocuk var, testler yapıldı, osteosarkom tanısı koyuldu, ağrı kontrolü sağlandı, aile bilgilendirildi, çocuk odada tek başına, playstation 4 pro’da beyond two souls oyununu oynuyor, yanına yaklaştın, sana bakmadan soruyor, neyim var benim, dilinin ucunda hastalık ama aile ile birlikte söylenir çocuklara tanı.
- Adam yaptı yapacağını, bu ilk değil, sekizinci aldatışında kaptı gonoreyi (bel soğukluğu), eşine bildirilmeli, kadına bulaştırabilir, söylemeyelim diyor, anlamasını istemiyor, hasta ile yakın arkadaşsın, hafta sonu gladyatörlüğü (hafta içi zerrece spor yapmayıp hafta sonları halı sahada aşil tendonlarını koparanlara denir) yapıyorsunuz, arkadaşlık bir yere kadar, sosyal sorumluluk devrede diyorsun, sağlık bakanlığına bildiriyorsun.
- Yirmi paket yıl sigara sayısını dün doldurdu, şu andan itibaren kanser adayı, bir şeyler söylenmeli, şunlar değil ama, kanser olacaksın, sağlığını bozana para verme, nikotin bandı kullan veya elektronik sigara tercih et, hayır, hiçbiri değil, etkilemediği belli, açık uçlu sorular sormalısın ve hiç sigarayı bırakmayı düşündün mü diyerek karar sondajı yapmalısın.
- Apartmandan atladı, intiharı planladı, pelvik çemberi kırdı, evre 3 hemorajik şok ile monitörize edildi, beni kurtarmayın diyor, ama ağrımı kesebilirsinizi ekliyor, sen hastanın kararını dinlemeli miyim acaba diye düşünürken kıdemlin ameliyat hazırlıklarına başlıyor, hastaya 0Rh(-) kan istiyor, intihar edenin gerçeği sorgulama yetisi kaybolmuş bir kere, kendi hayatı için karar alma hakkını kaybetti bile.
Etiğin Temel Prensipleri
Otonomi | Hastanın kararına saygı göster |
Fayda | Herkes için eşit tedavi sorumluluğun var (resüsitasyon, aşılama, eğitim ve danışmanlık) |
Zarar vermemek | Etkisiz veya zarar veren tedaviden kaçın |
Adalet | Farklı kişilerdeki aynı hastalığı aynı ilaçla tedavi et |
Dosya
American Medical Association. Opinion 6.02. Fee Splitting. Code of Medical Ethics. Chicago, IL: American Medical Association. 2007. Accessed June 2014.
Not: Özgür Karadeniz’in Balçova’daki çatı katında sayısız kez Dünya kurtarıldı, ülke sorunları çözüldü, keşke o zamanlar bizi dinleselerdi. Kurbağa anatomisi, adındaki harfler ve orak bebek şarkıları çatıda bestelendi. On beş yıl sonra aynı yazıyı paylaşmak da güzel.
Dr Çağdaş Can, Merkezefendi Devlet Hastanesi, Acil Tıp, Manisa