Nöbet
Bir bütün olarak değerlendirdiğimizde hayat kaostan oluşmaktadır. Birçok karışıklık diğer karışıklıklarla bağlantılar kurar ve ortaya daha büyük karışıklıklar çıkar, kontrollü kaoslar oluşmaya başlar. Şans, kader, kararlar, hastalıklar, genetik, istekler gibi değişkenler yaşananların diğer güç vektörlerini oluşturur. Bütün bu bilgiler ışığında kendi kuralları olan nöbet çıkışı saatleri de bizi ele geçirir diyebiliriz. Bu duruma izin vermeyebiliriz. Köşelerimizi oluşturursak sağlıklı nöbet çıkışları yakalayabiliriz.
Tüm ömür sürecek bu salıncak düşüşünden zarar görmemek elimizde.
Ama önce sorunları tanımlayalım.
- Hipovolemi: Su gider vücuttan. Vücutta sıvı adına pek az kalır, ayağa kalkmak risk içerir. Hipotansif uykusuzlar cemiyetinin limuzini çıkışta seni bekler demek isterdim ama hayır. Dengesiz ve uzun eve dönüş yolu bekler seni.
- Trafik kazası: Arabanın son taksiti kaldı, bu güzel bir şey. Küçük bir ayrıntı, gece hiç uyumadı. Canı da şöyle bir deniz kenarı çekti, tüm nöbet boyunca planlamalar yapıldı. Uzun otoyol göz kırptı. Bir ara otobüsle gitmeyi istediyse de önlük deniz süresi gözünde büyüdü. Fark etmeden uyudu, en kötüsü de direksiyonda uyduğunu anlamaması oldu, doksan günlük yoğun bakım takibi başladı.
- Alışveriş: Nöbette nasıl alışveriş olur demeyin, bal gibi olur. Sivil hayatta zihne kazınmış ürünler nedense ve özellikle nöbetteyken internetten alınır. Şöyle bir önlem alabilirsiniz, nöbet sırasında hedeflediğiniz ürünü alışveriş sepetinize ekleyin ama almayın, nöbet çıkışı uyuduktan sonra aynı sepete dönün ve halen gerçekten aynı seçkiyi satın almak istiyor musunuz diye kendinize sorun. İnanın bana aynı istek çok uzaklarda kalmış olacaktır.
- Hipoglisemi: Öylesine yenilir şeker, yine de bana mısın demez. Sürekli koşturana ne dayanır ki. Ufak baygınlık atakları olur, kişi bunu anksiyeteye bağlar. Kan şekerleri Dune Gezegeni tırtılları gibi kumun altına girme hevesindedir. Buna bir de nöbet boyunca yenilen glukoz şuruplu tatlılar eklenirse rebound hipoglisemi olmazsa olmazındır. Yalancı bir tokluk hissini sürekli açlık atakları takip eder.
- Hipotermi: Özellikle gece nöbetlerinde anane, babanelerin ördüğü hırkalar giyilir. Isınan sadece hırka olur, sen tatlı tatlı titrersin. Nöbet ekibi sabaha karşı Ellesse podyumuna döner. Uzun süren hipotermi en iyi ihtimalle kas eklem sorunlarıyla karakterize olacaktır.
- Serotonerjik sendrom: Floresan ışığı, kronik adrenalin maruziyeti, kaygı başarı döngüsü, özel hayat keyfinden uzaklaşma, sağlıkçı sivil kimlik ikileşmesi beyni dumura uğratır. Olmayan ülkede yaşamaya başlarsın, kimlik değişimi öylesine yırtıcıdır. Sabah nöbetten çıkan tüm bu hamurlaşmış duyguları nereye yerleştireceğini bilemez, serotonin hepsine sahip çıkar, doygun yalancı sırıtışlılar nöbetten ayrılır.
- Bilirubin: Yılların Gilberti sendeymiş meğer. Asistanlık yıllarında tanı konulur, kişi nöbet çıkışı selfilerinde kendini sararmış görünce bir şeylerden şüphelenmeye başlar. En yakın ve kadim dostuna merhaba de, bilirubin.
- Gastrit: Anksiyete iştaha verir kendini, kantinde ne var ne yok tadılır. Hediye pastalar çatallanır, yağlı, etli gıda tüketimi sonrası halen açtır. Sabaha karşı unlu mamullerin yanında peyniri olmazsa olmaz. Tüm bunlara sahip çıkanın adı artık mide değildir, mideye yakın bir şeydir ama değildir de.
- Zarar veren kahvaltı: Bilemiyorum, hak edilmiş kahvaltı hissi mi, yoksa çok derinlerde kendine zarar verme dürtüsü mü! Nöbet çıkışı kahvaltıları normalde yenilenlerin en az iki katı olur. Hele bir de şeker hastalığı eğiliminiz, kan yağları yüksekliğiniz var ise bu yanlış alışkanlık uzun vadede kalıcı sorunların nedeni olacaktır. Bu tehlikeyi bilmek bile çözümü kendiliğinden getirebilir.
- Yaygın ağrı: Sürekli ayakta, ara ara kapalı resüsitasyonda. Sedye çekti, hastayı düşerken yakaladı. Bunları kasları ile yapıyor. Nöbet sonrası yatağına uzandı, ama tüm vücudu sızlıyor, akortsuz senfoni gibi.
- Kafein: Çay içelim mi, içelim. Kahve var kim ister, ben. Gazlı kapitalist içintilere hayır demem. O ne öyle, enerji sıvısı mı, versene bana. Su olmaz, renkli sıvı isterim. Bardağa baktın mı arkası gözükmesin. Nöbet sonrası uyur uyanır, kafa altı beden genişlemiş gibi ağrır. Tüm beyin hücreleri kafein, kafein diye bağırmaktadır. Nöbette yoğun tüketilen nöbetten çıktıktan sonra aynı miktarda alınmaz, karşılıksız kalan kafein reseptörleri ağrının bizzat nedenidir.
Kaynak
Acil servis günlükleri
Dr Çağdaş Can, Merkezefendi Devlet Hastanesi, Acil Tıp, Manisa