Malpraktis
‘Eski tıpta, 2020’li yıllara kadar, doktorlar…’
Son Sayfaya Kadar Gerilim
Stadyumun kapıları kimliği belirsiz kişiler tarafından açılıyor, nerden geldiği belli olmayan koalalar salonda cirit atmaya başlıyor, gerçek cirit bunlar, uçları sivri. Tam bunlar olurken başka sorular salonda çınlıyor.
Çağdaş Can (Ça): Bakıcısı getirdi, çocuk elinde, dört yaşında, kemikleri acıyor, kırıklı dadı dirseği gibi duruyor, tam tedaviye başlarken ak sakallı dede seni durduruyor, sen de ona şöyleyken böyle böyleyken şöyle diyorsun.
05…………………………28: Dadı dirseği, hem de kırıklı ise düşmeyle olur mu? İstismar var belki, aile ve polise haber verirdim.
05…………………………………………..99: Child abuse atlandı çünkü.
05……………………………………….80: Tedavi sonrası emniyet devreye girerken aşağıdaki ekibin olmasını sağlayınız.
Aile, sosyal hizmet uzmanı, çocuk psikoloğu ve adli tıp uzmanı.
Ça: Pekii, tedavi izni için aile beklenmeli mi.
05………………………………………………..99: Gözaltına almak için beklenmeli 🙂
05………………………………………….58: Adli vaka raporunu tut hocam sen, tedavini yap, aile tedaviyi kabul etmezse zaten aile de işin içindedir. Sadece cinsel istismarlarda cinsel muayene için savcı veya hakim imzası olmadan muayene yapmayınız, başka birinin imzası ile muayene yapmayınız.
Salon öylesine kalabalıklaşıyor ki duvarlar çökmeye başlıyor. Havuzun suyu duvardan yere değil, gökyüzüne doğru akmaya başlıyor, bulutlar kararıyor, suyun geçmesine izin vermiyor, katılımcılar yerle bulut arasında sıkışıyor. Ben bunları anlatırken uçan at arabasının kuyruğuna asılı duyuru rüzgarla birlikte salınıyor, şöyle yazıyor (EM-DATE 2, 29-30 Eylül ANKARA). Duyuruyu gören bulutlar geri çekiliyor, skapulalar kanat oluyor, Ankara yolu gözüküyor (sürecek…
- Yakuza: Bakıcısı ile acilde, dört yaşında tokalı kız, düştüğü söylenildi, dirseği acıyor, X-ray kırğı vurguluyor, kolları sıvayıp işe başlıyorsun, bir dakika yanlışın var diyor ak sakallı dede, ailesini aramadın, velisi ile görüşmedin, adli rapor tutmadın, olası komplikasyonları yeni aldığın çaydanlıkta demlemedin.
- Thomas Duncan: Herkes bu hikayeyi bilir, Ebola’dan ölen Duncan’ı, triaj hemşiresine yolculuğundan bahsetti, ben Afrika’dan geldim dedi, öykü acil tıp doktoruna ulaşmadı, antibiyotik/ateş düşürücü ile taburcu edildi, çok değil, üç gün sonra ambulans ile döndü, yoğun bakımda öldü, Ebola olduğu ilk başvuruda saptansa ölmeyecek miydi, veya doktorun kendisi öykü almada yavaş mı kaldı, yoksa ırkçılık mı yapıldı, her neyse, olan oldu ve 250bin dolar doktor, 250bin dolar hastane borça battı, Teksas hastaneleri bundan sonra daha tetik oldu ama giden gitti, büyük boşluk bıraktı.
- Sindell-Marcia: Aslında gayet güzel, alımlı, ince ve sağlıklı gözüküyor. Kendince halen çirkin, kilolu, biraz daha vermeli, tuvalette gizli gizli kusuyor, aynalara küsüyor, sana zayıflama ilaçlarını soruyor, phentermine diye başlıyor, aile hekimine çoktan randevu almış ama senden de duymak istiyor, bir diğer örnekten bahsetmeme izin verin, kilo vermek isteyen doktor arkadaşın senden amfetamin içeren ilaç talep ediyor, viral rinit çalışanın 3. kuşak sefalosporin diliyor, gebe bile olduğunu bilmeyen sağlıkcı üç kutu statinini gözlüyor, aranızdaki ilişki öylesine güvenilir ki, yasa/bilim/yan etki/teratojenite/mortalite bana mısın demiyor, bir diğeri de, yıllardır günde dört paket sigara içen J, senin antibiyotik kankan olmuş, telefonun çalma sesinden hangi ilacı istediğini biliyorsun, son akciğer grafisi mi, metastatik akciğer kanseri dolmuş, bilmiyor musun, geriye döndüler baktılar, hiç göğüs doktoruna gitmemiş, hep sana başvurmuş, mahkemenin pembe kapısı gıcırdayarak açıldı, duyuyor musun, sizin doktorunuz değilim ve bu konuda bilgi vermemeyi, ilaç yazmamayı tercih ediyorum diyebilirsin. Çevrede hiç doktor yok, ölüm/kalım mevzubahis veya konu hakkında en bilgili kişi sen isen bilgi verebilirsin.
- Paul-Carrie: Tansiyonu 170/90 mmHg, her iki bacakta ağrısı var ve hissizlik tarifliyor, sadece tarifte kalıyor, ağzından başka kelime çıkmıyor, konstipasyonu ekledi şimdi de yakınmalarına, kliniğin yelpazesi giderek gürleşiyor, hiç yapmaz ama bu sefer yaptı doktor, lab/MR istedi, tam MR’a giderken hasta, şu andan itibaren bacaklarımı hiç hissetmiyorum diyor, MR iptal ediliyor, hasta aort diseksiyonu, bağırsak obstrüksiyonu, batın içi apse ön tanıları ile tomoya gönderiliyor ama görüntülemeden az sonra ölüyor, tanı asendan aort diseksiyonu.
- Eddie-Bill: Yetmiş yaşında, arabası ile acile başvurdu, bu sefer acilin duvarını yıktı, arabanın camını açıp sana selam veriyor, glokom hastası, daha önceki başvurularından biliyorsun, giderek kötüye giden görme bozukluğunu tedavi etmedin, motorlu taşıtlar birimine hastayı bildirmedin, acilin duvarının yıkılmasından sen sorumlusun.
- Sue-Wendy: Hemen tanıya gittin değil mi, boğaz ile ilgili her şey boğaz ağrısı olmalı, mesela tıkalı koronerin yansıyan ağrısı olamaz, retrofaringeal apsenin solununum yolunu tıkaması mı, hadi canım sende, yüksek kan şekerinin vücuttaki suyu alıp götürmesine bağlı boğaz kuruluğu ise akla uğramaz ama oldu işte. Boğazım ağrıyor demedi ki, boğazım kuru hem de her zaman dedi, baksaydın parmak ucu şekerine görürdün yeni tanı hiperglisemiyi (500) ve zaman içinde gelişecek ketoasidoza bağlı ventriküler fibrilasyonu.
- Cehennem Melekleri: On iki yaşında, hem annesi, hem de babası yanında. İnguinal hernisi opere olmalı, böyle giderse çocuk hiç spor yapamayacak, Yale Üniversitesi kürek takımı seçmelerine katılamayacak diyorsun, baba görüşlerini ifade ediyor, önerini olumluyor, anne sessiz kalıyor, fikirlerini kendine saklıyor, tam onam formu imzalanacakken anne, seni sürrüm sürrüm süründüreceğim doktor diyor, sen ise, tek ebeveyn onamı yeterli efem, eşinizi sakinleştirin beyefendi diyorsun.
- Ses: Acilde kesinlikle söylenmemesi gereken üç cümle: 1) Çok sessiz, 2) Neyse, pediatrik arrest gelmedi, 3) Multitravma olmasın da. Çocuk ana kucağından, evet sadece ve sadece ana kucağından yere düştü, o kadar alçaktan yani, ifade böyle, açık yara yok, hematom yok, bilinç kafanın içinde, fizik muayene normal, aile sana, kısa mesafeden düştü ama pek fena ses çıktı doktor diyor, sen sadece direkt kafa istiyorsun, tabii ki hiçbir şey göremiyorsun, taburcu ediyorsun, bir hafta sonra aynı çocuk ölü getiriliyor acile, kronik subdural hematom ile, bazen aileyi dinlemek en iyisidir, kafa yere çarpınca kötü ses çıktı demişlerdi hatırla, 5 milyon dolarla ödüllendiriliyorsun.
Dava | Karar |
1) Yakuza | Aileyi ara, bakıcıya inanma, tedavi için ebeveyn onamı al |
2) Thomas Duncan | İlk başvuruda Ebola tanısı konsa yaşayacak mıydı, her viral yakınmada Ebola mı akla gelmeli, bunlar tıbbın gri alanları, şanssızlık |
3) Sindell-Marcia | Tıbbi gereklilik dışında yazılan ilaçlar, verilen öneriler aile, eş, dost, yakına veya hastana bile olsa sana sorun çıkartma potansiyeli taşır, vital gereklilik dışında hiç bir yaklaşıma mecbur değilsin |
4) Paul-Carrie | MR hazırlığı bile yapmış klinisyen, daha ne olsun, taburcu etmemiş, tomoda tanı almış hasta, aferin doktor |
5) Eddie-Bill | Şoförlerin hastalıkları araba kullanmalarına engel ise (glokom, epilepsi) polise bildirilmeli |
6) Sue-Wendy | Klinik karar tıkaçları seni ele geçirmesin, boğazla ilgili her şey iyi huylu olmayabilir |
7) Cehennem Melekleri | Anne veya baba, tek ebeveyn onamı çocuğun kaderi için yeterli, aşiretin kabulüne gerek yok |
8) Ses | Bazen tetkik istem eşiğini düşürmen gerekir, ailenin korkularını ciddiye al |
Kürsü
Code of Ethics for Emergency Physicians Ann Emerg Med 2017;70:e44-e70.
Dr Çağdaş Can, Merkezefendi Devlet Hastanesi, Acil Tıp, Manisa
Acil Gücü WhatsApp Vol. 21