Yılan ısırığı Nasıl Oluşur ?
Yılanın dişlerini kurbanının derisini ısırama yoluyla dişlerinin içinde bulunan kanallarla zehir bırakmasıyla oluşan yaralanmadır. Çoğu yılan zehirsizdir ve avlarını genellikle zehir kullanmadan boğarak öldürürler.
Türkiye’de saptanan yılan 41 yılan çeşitlerinden 28’i zehirsiz, 13’ü zehirlidir. Zehirli yılanların 10 çeşidi Viperidae (Engerekgiller), 2 türü Colubridae ve 1 türü de Elapidae (Kobralar) ailesine aittir. Özellikle Güney ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde iklim ve coğrafik özelliklerinden dolayı yılan sokmalarıyla sık karşılaşılmaktadır. En sık ısırmaya yol açan tür Engerek (viperidae) yılanıdır.
Yılan Isırığı sonucu zehirlenme hep olur mu?
yılanın türü ve yaşı, ısırığın vücuttaki yeri ve derinliği, enjekte olan zehir miktarı, ısırılanın yaşı, sağlığı ve büyüklüğü gibi birçok etmene bağlı olarak değişir. Bütün ısırıklarda, ısırılanın yaşadığı panikten kaynaklanan ve psikolojik olan dehşet ve taşikardi gibi semptomlar gelişir. Zehirli olmayan yılanların ısırıkları da sıklıkla dişin sebep olduğu yırtılma veya sonuçta oluşan enfeksiyon yüzünden hasar verebilir. Ayrıca ölümcül olan anaflaktik reaksiyonu tetikleyebilir.
Zehirlenme belirtileri ve semptomları
Herhangi bir yılan ısırığının en yaygın semptomu zehirlenmeye ait bulgulardır. Bunlar bulantı, kusma, ishal, senkop, vertigo, taşikardi ve soğuk ve nemli cilt gibi semptomlara sebep olabilir.
Isırılan bölgede ağrı, ısı artışı, hemorajik ödem, ekimoz, lenfanjit ve doku nekrozu gibi lokal bulguların yanında, ateş, bulantı, kusma, dolaşım kollapsı,sarılık, delirium, konvülziyon ve koma gibi sistemik komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Ölüm 6-48 saat içinde sekonder enfeksiyonlar, damar içi yaygın koagülasyon (DİK), nörotoksisite, akut böbrek yetmezliği, intrakranial ve pulmoner kanama nedenleri ile oluşabilir. Ayrıca anemi, lökositoz, trombositopeni, hipofibrojenemi, koagülasyon testlerinde bozukluk, proteinüri, azotemi eşlik edebilir.
Yılanın oral mikroflorası Clostridium tetani gibi patojenik mikroorganizmalar barındırır, yılanın salyasında barınan diğer patojenik bakteriler de enfeksiyona sebep olabilir.
Engerek: Engerek türü yılan zehirlenmelerinde en yaygın sistemik bulgular gastrointestinal semptomlardır. akut pankreatit olduğu tespit edilmiş olgular vardır. Engerek ve bazı kobraların ısırıkları çok büyük acıya sebep olabilir ve bazen de lokal doku hassaslaşıp 5 dakika içerisinde ciddi bir şekilde şişmeye başlar.
Çukur engerek ısırıklarındaki diğer başlangıç semptomları da uyuşukluk, cansızlık, bulantı ve kusmadır. Semptomlar zaman geçtikçe, hipotansiyon, takipne, şiddetli taşikardi, algı değişkenliği ve solunum yetmezliğinin gelişmesiyle daha ölümcül bir hale gelebilir.
Çukur engereklerin el veya parmaklarda sebep olduğu zehirli ısırık vücudun diğer bölgelerindeki ısırıklara oranla daha agresif müdahale gerektirir. Bu durumda zehirin yayılması için yeterli hacim bulunamayacağından, yerel doku nekrozu daha büyük ve daha erken gerçekleşir .
İlginç bir şekilde Crotalus scutulatus, mercan yılanı ve Crotalus mitchelliinin sebep olduğu ısırıklar ciddi yaralanmalara sebep olurken, bu ısırıklarda çok az acı duyulur ya da hiç duyulmaz. Bazı çıngıraklı yılanlar tarafından ısırılan kurbanlar, “lastiksi”, “naneye benzer” ya da “metalik” bir tat tarif edebilirler.
Tüküren kobra ve ringhals zehirini kurbanının gözüne püskürtür. Bu ani acı, oftalmoparezi ve bazen de körlüğe sebep olur.
Bütün deniz yılanlarının, hemen hemen bütün engereklerin ve bazı Avustralya elapidlerinin zehiri kas dokusunda nekroza sebep olur. Kas dokusu rabdomiyoliz olarak bilinen bir durum sonucunda vücut boyunca ölmeye başlar. Ölü kas hücreleri proteinleri süzgeçten geçiren böbreği dahi tıkayabilir. Bu hipotansiyon ile birleşince akut böbrek yetmezliğine ve nihayetinde de tedavi uygulanmazsa ölüme sebep olur.
Kuru Isırık Nedir ?
Kuru ısırık deride delinmeye yol açan ancak bölgesel, sistemik etkilere ya da pıhtılaşma bozukluğuna sebep olmayan ısırığa denir.
Yılanlar zehirini tamamen istençli bir şekilde salarlar. Bu yüzden, bütün zehirli yılanlar kurbanlarına zehir enjekte etmeden sadece ısırmakla yetinebilirler. Yılanlar sıklıkla, kendileri için çok büyük, yenilemeyecek yaratıklara karşı zehirlerini ziyan etmekten ziyade “kuru ısırıkla” yetinirler
Yine de kuru ısırık oranı türlere göre değişiklik göstermektedir; normalde ürkek olan mercan yılanı ısırıklarının %50’si, kobraların %45’i zehirsiz iken çukur engereklerde kuru ısırık oranı sadece %25’tir.
Engerek ısırıklarının kuru ısırık olarak nitelendirilebilmesi için, altı saat içinde hiçbir lokal belirtinin görülmemiş olması gerekir. Mercan yılanlarının ısırığında genellikle başlangıç semptomları görünmez, bu yüzden bu yılanların bütün ısırıkları zehirli kabul edilir.
Mercan yılanları daha kısa dişlere ve daha küçük bir ağıza sahiptir, bu yüzden zehiri enjekte edebilmek için ısırdığı bölgeyi çiğnemek zorunda kalır.
Yılanların çoğunun ısırırken ağızlarını açmaları gerekirken, Atractaspididae ailesindeki Afrika ve Ortadoğu yılanları ağızlarını açmadan, dişlerini kafalarının yan tarafına kıvırabilme ve kurbanı ısırabilme yeteneğine sahiptir.
Yılan zehirinin özelliği nedir?
Yılan zehiri bir çok toksik protein ve enzimin bir araya gelmesinden oluşan karmaşık bir yapıya sahip olan en kompleks yapıya sahip hayvan zehiridir. Zehirin kardiyotoksik, nörotoksik, miyotoksik, nefrotoksik ve hematoksik özellikleri vardır.
Çukur engereklerde olduğu gibi çoğu yılanın zehri, sitotoksin, hemotoksin, nörotoksin, miyotoksin gibi birçok toksinin kombinasyonu olabilir.
Zehirin gücü türler arasında önemli ölçüde farklılıklar gösterir ancak Avustralya yılanları özellikle güçlü zehirde egemen olarak bilinir. Farelerdeki ortalama öldürücü doz (LD50, farelerin %50’sini öldürebilecek doz) ile ölçüldüğünde dünyanın en zehirli 10 yılanı bu kıtada yaşamaktadır.
Oxyuranus microlepidotus dünyanın en güçlü zehirine sahip yılandır, ancak ürkek olması ve insanlarla seyrek karşılaşması, bu yılandan kaynaklanan ısırıkların son derece nadir görülmesine sebep olur.
Yılan Isırığının Derecelendirilmesi
- Derece 0: Diş izi görülebilir ama lokal veya sistemik zehirlenme bulgusu yoktur. Bu nedenle tedavi gerekmez. 6-8 saat gözlemlendikten sonra hasta taburcu edilebilir.
- Derece I (Hafif Şiddette Olgular): Hafif doku şişliği, hafif ekimoz, sistemik bulgu yok ve laboratuvar bulguları normal (Trombosit sayısı normal), sistolik kan basıncı > 90 mmHg. Antiserum kullanılmayabilir. Ancak 12 saat gözlemlendikten sonra hasta taburcu edilebilir.
- Derece II (Orta Şiddette Olgular): Artış gösteren lokal şişlik, ödem, ısırık yerinde ağrı, ekimoz, PTZ uzamış, trombosit değeri < 80.000 ve sistolik kan basıncı > 90 mmHg. Orta şiddette sistemik bulgu ve belirtiler mevcuttur. Laboratuvar değişiklikleri orta düzeydedir (azalmış fibrinojen ve trombositler, hemokonsantrasyon gibi). Bu tür vakalarda, zehirlenmenin şiddetiyle bağlantılı olarak 20-30 ml antiserum uygulanabilir. Hasta mutlaka monitörize edilebileceği bir bölümde izlenmelidir.
- Derece III (Şiddetli Olgular): İlerleyici şişlik, o bölgede ağrı, bül, nekroz gözlemlenir. PTZ uzamış, Trombosit değeri < 80.000 ve sistolik kan basıncı < 80 mmHg. Ciddi sistemik bulgular, koagülopati. Bulgular ısırık bölgesini ve tüm ekstremiteyi kapsayabilir, hatta ekstremite sınırlarını aşabilir. Ciddi sistemik bulgu ve belirtilerin yanı sıra, belirgin derecede bozulmuş laboratuvar değerleri mevcuttur. Nörolojik bulgular belirgindir. Bu tür vakalarda, 3 zehirlenmenin şiddetiyle orantılı olarak 40-50 ml antiserum uygulanabilir. Hasta yoğun bakımda izlenmelidir.
Labratuvar: Tam kan sayımı, pt, aptt, fibrinojen, fibrin yıkım ürünleri, bun, kreatinin, üre, elektrolit seviyeleri, kan şekeri, arteryel kangazı düzeyleri taküp edilmelidir.
Tedavi
Herhangi bir yılan ısırığının hayatı tehdit edici olup olmadığını belirlemek kolay değildir. Bütün yılan ısırıklarının etkisi bir çok faktöre bağlıdır: yılanın büyüklüğü, fiziksel durumu ve sıcaklığı, kurbanın yaşı ve fiziksel durumu, ısırılan bölge ve doku (örneğin ayak, gövde, damar, veya kas gibi), enjekte edilen zehir miktarı, hasta tedavi bulana kadar geçen süre tedavide önemlidir.
– İlkyardım
- Panzehirin bulunabileceği en yakın hastahanenin acil servisine nakili sağlamak için yardım istenir.
- Isırılan organın kalbinin aşağısında tutun. Böylece kanın kalbe ve diğer organlara geri dönüşü minimize edilir.
- Turnike uygulamayın, bunun yerine sıkı banday uygulayabilirsiniz.
- Hastaya yiyecek ya da içecek hiçbir şey vermeyin. Bu özellikle, vazodilatör olarak bilinen ve zehirin absorbe edilişini hızlandıran alkol için geçerlidir.
- Doktor tarafından yapılması özellikle söylenmediyse, kurbana kesinlikle uyarıcı veya ağrı kesici vermeyin.
- Isırılan bölgenin şişmesi olasılığına karşı, bölgeyi sıkıştırabilecek elbiseleri veya eşyaları uzaklaştırın (yüzük, bilezik, saat, ayakkabı vs.)
- Sonra uzuv sabit tutulmalıdır, Yaralıyı mümkün olduğu kadar hareketsiz tutun.
- Isırılan bölgeyi kesmeyin.
- Isırılan bölgenin sabun ve su ile yıkanmasını tavsiye edilmektedir
– Acil Servis Tedavisi
Acil serviste ısırığın zamanı, yılanın cinsi belirlenmek için hikaye alınır. Hastaya daha önce ısırılıp ısırılmadığı, allerjik hastalığı, son tetanoz aşısını sorulur. Mümkünse yılanın tanımlanması yapılır. Ardından ısırığın derecesi tespit edilir. Laboratuvarda kan sayımı, trombosit sayımı, idrar tahlili gibi rutin testler istenir.
Zehirlenme derecesine bakılmaksızın bütün hastalar en az 3 saat boyunca gözlem altında tutulmalıdır. Gecikmiş etkiler görülebileceğinden, bu durum 0. derece için de geçerlidir. Yılan ısırma olgularında derecelendirme bir kez yapılmamalı, sık aralıklarla tekrar değerlendirilmelidir. Çünkü bu olgular dinamik olgulardır, saatler içerisinde zehirlenme derecesinin yükselmesi mümkündür.
Yılan Antivenomu uygulaması:
0 ve ve 1. derece ısısrıklarda genellikle hastanın hastanede tutulması tercih edilir. Basit gözlem hafif ve orta dereceli zehirlenmelerde genellikle yeterlidir. 2 ve 3. derecede zehirlenmelerde hasta yoğun bakım ünitesinde tutulur ve acil tedavi intravenöz sıvılar ve antivenin ile yapılır.
Kuru ısırıklarda, zehirlenme bulgularına göre daha çok destekleyici tedavi yapılır (tetanoz profilaksisi ve lokal yara bakımı yeterlidir ancak Yılan ısırığına maruz kalmış tüm vakalara tetanoz proflaksisi uygulanırken, lokal komplikasyon gelişen olgular haricinde profilaktik antibiyotik verilmesi tartışmalı olsada gram negatif aerob basiller, gram pozitif aerob koklar ve anaeroblara etkili antibiyotik verilebilinir.
Bölgelere göre yılan türleri
Kaynak:
- Sanford JP: Yılan sokması. In: Wyngaarden JB ve Smith LH. Tıp Cecil Kitabı, 18. Ed. WB. Saunders Company, 1988, PP: 1927-1929.
- Theakston RDG, Warrell DA, Griffiths E: standardizasyon ve antivenomları kontrolü üzerinde DSÖ atölye Raporu. Toxicon 41: 541-557, 2003
- Okur Mİ, Yıldırım AM, Köse R: Türkiye’de Zehirli Yılan Isırmaları ve Tedavisi. Türkiye Klinikleri Tıp bilimleri Dergisi 21: 21-24, 2001.
- Bentur Y, Cahana A: Vipera palaestinae ısırması Sıradışı lokal komplikasyonlar. Toxicon 41: 633-635, 2003.
- Kristjánsson M, Arbeit RD: Mycobacterium ulcerans ve Osteomyelitis (mektup, açıklama). N Eng J Med 19, 329 (8): 582, 1993.
- Kerrigan KR: Doğu Ekvador Zehirli yılan ısırığı. Am J Med Hyg Trop 44: 93-99, 1991.
- Blackman JR, Dillon S: Zehirli yılan ısırığı dünü, bugünü ve gelecekteki tedavi seçenekleri. J Am Fam Kurulu Pract 5 (4): 399-405, 1992.
- Walter FG, Bilden EF, Gibly RL: Bu tip zehirlenmelerde (Derleme). Crit Care Clin 15 (2): 353-386, 1999.
- Kjellström BT: Yılan ısırığı sonrası akut pankreatit. Olgu sunumu. Açta Chir Scand 155: 291-2, 1989.
- Dart RC, Seifert SA, Carroll L RA: crotalid venom zehirlenmesi tedavisi için karıştırılmış monospesifik crotalid antivenom koyun Fab, afiniteyle saflaştırıldı. Ann Emerg Med 30 (1): 33-9, 1997.
- Crotalid yılan zehirlenmeleri (Değerlendirme): Holstege CP, Miller MB, Wermuth M, Furbee B, SC Curry. Crit Care Clin 13 (4): 889-921, 1997.
- Hsu KY, Shih HN, Chen LM, Shih CH: yılan ısırığı ısırığının ardından Alt extrmity kompartman sendromu – Bir olgu sunumu. Chang Keng I Hsueh 13 (1): 54-58, 1990.
Dr. Aydın SARIHAN
Merkezefendi Devlet Hastanesi /Manisa