Hasta yakınları resüsitasyon odalarına alınmalı mı?
‘Sen beni düşünme’
Dante
- Gavurlar sorun olmaz diyor ancak ülkemizde hangi yaklaşım biçimi doğru olacak.
- Bir kere bu deneyim hasta yakınları için duygu travmatik. İkincisi elektirik verilen, göğüs kafesine bastırılan, ağzına tüp yutturulmaya çalışılan annesini, babasını veya sevdiğini görmek için yeterli soğukkanlılık doğa tarafından hasta yakınının içine konmuş mu. Üçüncüsü tıbbi olmayan yakınımızın yerli yersiz çabaları kurtarma ekibinin yardımını engelleyecek mi. Dördüncü ve belki de hiç yanıt verilemeyecek olan, kurtarılan kurtarılmaya çalışıldığının izlenmesini istiyor mu. Beşinci ve incitici maddemiz ise entübe edilemeyen veya damar yolu açılamayan hastasını gören küplere binecek mi.
- Bu sorulara yanıt vermek isteyen var mı.
- Diğer ülke yazıtları hasta yakınlarının resüsitasyona tanık olması gerektiğini vurguluyor. Hasta yakını ruhsal patlamalar içindeyse, intoksik ise veya hastasını görmek istemiyorsa kapalı odalara alınmıyor. Alınırsa hastasına yapılanlar, çoğunlukla hemşireler aracılığı ile, anlatılıyor.
- Ülkemizde ise farklı dostlarım. Türk insanı akdeniz genleri ile yaşar, hızlı heyecanlanır, sever, öfkelenir. Çabası acı bir susuzluğa dönüşür ve yıkıcı olabilir. Böyle duygusal bir mekanizma, iyi niyetli de olsa, kurtarıcılara zarar verebilir.
- Her şey kitaplardaki gibi olmaz. Ülkelere, kültürlere ve alışkanlıklara göre değişir. Bu nedenle kararınız yazılan değişkenlere göre olsun ortaklar.
Kurtaran
Baskett PJF, Steen PA, Bossaert L. European Resuscitation Council Guidelines for Resuscitation 2005. Section 8. The ethics of resuscitation and end-of-life decisions. Resuscitation. 2005;67S1:S171-S180.
Dr Çağdaş Can, Merkezefendi Devlet Hastanesi, Acil Tıp, Manisa
yazı ve konu güzel. elinize sağlık.
doğuda bir abimiz, hasta yakınlarını mutlaka resustasyn odasına aldığını ve bunun genellikle faydasını gördüğünü anlatmıştı. ben bu konuda biraz çekimserim.
Gerçekten zor karar. Avrupa-Amerika al diyor ama doğuda işler farklı olabiliyor. Seçim klinisyende.