Sarı zarf geldi ne yapmalıyım
Seninle ilgisi yok, her zaman böyle şeyler olabilir, bu noktada önemli olan nasıl tepki vermen gerektiğini bilmendir.
Önemli olan hazır olmak.
Dokuz – Sarı zarf
- İlk önce şöyle diyelim; beş yılda bir major, üç minör davan kesin olacak, daha azı kurtarmıyor. İş yapan insan sorumluluk alır, sorumluluk alan insanın da başına bir şeyler gelecektir, zaten insanın başına ne geldiyse odasından çıktığı için gelmiştir, istatistikler sadece onlar için değil senin için de geçerlidir.
- Arkadaşlarınla konuşma, size soracaklar, anlatmak zorunda kalacaksın, ilişkinize zarar verebilir, üstelik hiçbir faydası olmadan: Tamam kabul ediyoruz, sarı zarf beraberinde konuyu paylaşma isteğini getirir, hemen anlatmak istersin, şekersiz koyu çayın elinde anlatır durursun, şöyle oldu böyle gelişti olaylar dersin, arkadaşın da vay canına demek böyle oldu şöyle gelişti der ve görüşlerini sunar, sonuçta elde var sıfırdır, herkesin sorunu kendine, olayı açman gereksiz yorumları zihin torbana düşürebilir, yorar.
- Davaya kadar rahat ol, süreci zamana yay, ince kesit araştır, benzer davaları incele: Yeryüzü üstünde hiçbir şey ilk defa olmuyordur derler, illa ki seninkine benzer bir dava daha önce yaşanmıştır, buradaki rahat ol vurgumuz konuyu sakin kafayla incele demek istiyor. Diyelim ki anafilaksi konu başlıklı dosyan var, sana neden erken entübasyon yapmadın, zamanında epinefrin uygulamadın diye soruyorlar, işte o yaşanmış diğer dosya bilgileri ışık tutabilir davana.
- Dosyayı bul, koru, sakla, kayıp dosya ek hak kaybıyla gider: İlk yapman gerekendir, konunun bütünü orada gerçekleşmiştir. Haklı mısın, doğru mu yaklaştın, ihmal var mı, özetle hasta yaklaşımındaki düşünce algoritmalarının olduğu yerdir dosyan/probel yazıların. Bulamadın mı, kayıp dosya zayıf karnın oldu, eksi 1 ile yola devam ediyorsun şimdi.
- Avukata doğru, anlaşılır bilgi ver ve bildiğin bütün bilgileri (kötü) ona söyle, önemsiz gözükenler dahil, en zayıf olduğun yerde en güçlüsün: Zayıfı saklama dürtüsü doğuştan gelir, aslında sen de bilmektesindir, nerede güçlü veya hatalı olduğunu. İstemsizce eksik olduğun noktaları açmazsın seni korumak isteyenlere, oraları biraz daha silik geçersin, bulanık bırakırsın, maalesef tam tersi geçerlidir, eksikler bilinmez ise bütünü oluşturmak mümkün olmaz, zaten bilirsin, en zayıf olduğun yerdeki gücün kadardır direncin.
- Harç olmadan ev yapılmıyor ve unutma avukatın sağlıkçı değil, tıp dışı dil kullan: Önemsiz düşündüğün ayrıntılara kadar anlat ona, kronolojik sırada, yavaş bir biçimde ve unutmadan ekleyelim avukatın tıp okumadı, onun anlayacağı dilde anlat, sana dava açan karşı tarafın da en az senin kadar hazırlık yaptığını bilerek yap bunları.
- Sen değil avukatın araştırsın, fazla aşçı yemeği bozar: Panik atak olma, bırak herkes işini yapsın, akışı bozma, sen elindekileri sundun, şimdi sıra onda, her şey belli bir sırada, en son evrede harmanlarsınız bütün bilgileri.
- (Doğal) öfken/saygısızlık aleyhinde delil olarak kullanılacaktır: Kendini kaybetme gibi bir lüksün yok, öfke baldan tatlıdır ama sonrasında yakanı bırakmaz. Tamamen haklı olsan bile bir kötü söz darmaduman eder gücünü, duruşun kalmaz.
- Ve sabırlı ol: Birkaç saatte gelişse de sarı zarfı oluşturan olaylar yarattığı tsunami yıllarca sürebilir, sabır hayatın harcı, uzun bir maratona başladığını bilmek birazcık da olsun rahatlatabilir seni, direncinin kırıldığı zamanlarda düşünmen gereken bir diğer değişken daha sana.
Sarı
Weinstock MB, et al. Bouncebacks series.
Dr Çağdaş Can, Merkezefendi Devlet Hastanesi, Acil Tıp, Manisa
Hocam; birileri okuyor mu diye, kim bu kişiler diye düşünüyorsanız… Biri benim. Bir dahiliye uzmanıyım (an itibariyle!) ve chrome’da açılış sayfamda her gün baktığım yer imlerinde 5. sıradasınız. Her gün mutlaka girer bakarım yeni bir şey paylaşmış mısınız diye. Yıllardır takip ederim niye şimdi ilk defa yorum yazıyorum, kendime kızdım açıkçası. Bu serinizi de ayrı beğeniyorum. Çağdaş Hocam ara ara yazdığın gothic (?) yazıları pek anlamasam da Pera Müzesinde açılmış sürreal resim sergisi gezer gibi okuyorum. İyi ki varsınız. Ülkemde blog tutan hekim görmek ufak da olsa (u)mutlu etmiyor değil.
Manisa’ya Mersin’den selamlar.
İlginiz ve yorumunuz için teşekkür ederim
Uzmanlığınızı kutlarım
Mersin’e selamlar